öyle bi' olay yok.
velayet daima anneye verilir falan? :)

hakim sosyal inceleme ister. biz devreye gireriz :) uzman raporu yazarız. kararı veririz. hakim de %99 uygular.
durumu bilmiyorum ama anne velayeti alır ve yurtdışında yaşamaya karar verirse çocuklarını da götürmekşe yükümlü.
aksi hallerde anayasal cezası var. 18 yaşına kadar bakım ve sorumluluklarını üstleniyor o velayet kararı ile.

yurtdışında yaşadığı halde velayeti alan kişi çocuklarını da yanında götürür. mahkeme de muhtemelen yazın 1 ay falan diğer ebeveynin şahsi ilişki kurmasına karar verir.

eğer karardan sonra yurtdışına gidilecekse durum biraz karışır. örneğin pazar günleri şahsi ilişki tesisine karar verildiyse bu durumda yurt dışına çıkan çocuk için bu geçerli olmaz. o sebeple çocuğu götürmek isteyen veli "şahsi münasebet tarihinin değiştirilmesi" davası açıp, bu tarihi yurtdışına gidecek olmasına göre değiştirmelidir.

yok eğer bunu yapmamışsa tmk md. 183'e göre diğer ebeveynin dava açma hakkı var.

anladım peki babanın çocukla görüşmesi nasıl oluyor? Yani aynı şehirde yaşarken görüşmek tamam da farklı şehirler ülkeler olunca bu iş nasıl oluyor merak ediyorum.

edit: cevabı önce geldi. :)

eğer karardan sonra anne yurtdışına çıkarsa baba cenevre sözleşmesini kullanıp 'çocuklarımı kaçırdı, görüşme hakkımı kullandırtmıyor.' diyebilir.
dikkat :)

Onun denetimini yapamazlar bence. O zaman her branş maçında imza alman lazım. Kavga engelli basket.maçında oldu mesela. Ayrıca ceza alan arkadaşların farklı maçlardan da cezası vardı. Yani kavga ederken de yasaklilardi zaten.

devletin aklı yoktur maç saatinde imza atılacak dendiyse atılır. adam ölür imza atmaya gelmez polis adama ne oldu demez, savcıya bildirir, savcı polise getirin der, polis öldüğünü öğrenir savcıya bildirir, savcı dava talebini çeker. devlet için sadece prosedür bu. ömür billah devam eder kimse itiraz etmezse

ne hakkında bu olay bilmiyorum ama yeni tck ve cmk ile (2005 den beri) ömür boyu hak mahrumiyeti kanundan kaldırıldı. yani bu olay -varsa eğer- belli bir süre için geçerli olur. aksi anayasanın bilmemkaçıncı maddesine aykırı oluyo çünkü.

hakem heyetlerine yapılan başvurulardan ücret alınmaz.

ayrıca şahıs değil de şirket ile işlem yaptığınız için eğer ki batak bir şirket varsa ortada paranızı almanız sıkıntılı olacaktır.

bunun dışında dolandırıcılık iddiası ile savcılığa başvurabilirsiniz. bu onları biraz daha köşeye sıkıştırabilir.

aynı durum için diğer başvuranlar 120 lira dosya ücretinden bahsetmişti. o para ne ola ki?

şirketin durumuna dair bilgim yok. adama ulaşamıyoruz. adam hakkında ülkenin dört bir tarafından suç duyurusunda bulunduk savcılığa fakat davaya bakan savcı beyimiz takipsizlik kararı vermiş hepsine. bu da böyle ilginç bir durum olarak kaldı.

açıkcası bilemiyorum, ben yanlış biliyor da olabilirim. benim bildiğim kadarıyla hakem heyetine yapılan başvurulardan ücret alınmaz. hatta bilirkişi raporu ücreti dahi bakanlıkça karşılanır.

savcının takipsizlik vermesi ilginç olmuş. eğer süresini geçirmediyseniz itiraz edin o karara bence.

idari para cezası evet. size tebliğ edildi mi bu ceza?

ayrıca bildiğim kadarıyla 3 yıl zamanaşaımı süresine tabi.

şöyle ki nüfus cüzdanı aldığım gibi ödemem gereken zamanı belirten kağıt verildi. sanırım tebliğ edilmiş oluyor. iki yıl doldu. sessiz sedasız bir yıl daha beklemeliyim sanırım.

16- Hangi hallerde İdari Para Cezaları uygulanır ne kadardır?

25.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 68 inci maddesinin (a) bendi “Nüfus olaylarını bildirmekle görevli olup, bu görevlerini bu Kanunda belirtilen süreler içinde yerine getirmeyen kamu görevlilerine, fiil başka bir suç oluştursa bile, nüfus memurunun teklifi üzerine o yerin ilçe nüfus müdürünün kararı ile 25 YTL idarî para cezası verilir.”, (b) bendi “Nüfus olaylarını bildirme yükümlülüğü olup, bu yükümlülüğünü bu Kanunda belirtilen süre içinde yerine getirmeyenlere, nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenlere ve nüfus cüzdanının geçerlilik süresinin son bulmasından itibaren altmış gün içinde bu cüzdanlarını değiştirmeyen kişilere veya bu durumdaki çocukların veli veya vasilerine, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerince, yurt dışında ise dış temsilcilik veya dış temsilciliklerde görevli memurlarca idari para cezası verilir.” hükmünde olup, 01.01.2012 tarihi itibari ile yukarıdaki madde hükmünün (a) ve (b) bentleri uyarınca bildirim yükümlülüğünü süresi içerisinde yerine getirmeyen kamu görevlileri için 35.00 TL., nüfus olaylarına yönelik bildirim yükümlülüğünü süresi içerisinde yerine getirmeyen veya nüfus ve aile cüzdanlarını kaybeden vatandaşlarımız için 73 TL. para cezası uygulanmaktadır.

kaynak : www.nvi.gov.tr

5326 sayılı Kabahatler Kanunu m. 21:

Yerine getirme zamanaşımı

MADDE 21 - (1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idari para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.

(2) Yerine getirme zamanaşımı süresi;

a) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde yedi,

b) Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde beş,

c) Onbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde dört,

d) Onbin Türk Lirasından az idari para cezasına karar verilmesi halinde üç,

Yıldır.

kaynak : www.turkhukuksitesi.com

mevzuat.meb.gov.tr

şu yönetmeliği de bir inceleyebilirsiniz.

ekleme: bahsettiğiniz kanun halen yürürlükte.

sorun da o zaten..arşiv ayıklama işi de benim üstüme kaldı.hiç bir tecrübem yok ve ciddi sorumluluk ister..her türlü yardıma açığım..

kabahatler kanunu der ki;

Gürültü
MADDE 36.- (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(2) Bu fiilin bir ticarî işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(3) Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.


50 lira ben sana vereyim de sen gel katlan bu işkenceye diyebilirsiniz. o zaman geriye eski usul yöntemler kalıyor. bi temiz dövmek gibi :)

kendi evindeki sesin 60 db'li geçtiğini düşünüyorsan polisi ara. ama önce uyar, sopayle duvara vurmak işe yarayabilir.

1 kere uyar. sonrasina karisma

al bardağını çık yukarı. 5 dakka otur yanlarında "nasılsınız arkadaşlar", "hayat işte be herkesin sorunu var", bi de ufak bi anı anlat. çıkarken de müzik sesini hatırlat. hatırlatırken de kendi sesini kısık şekilde çıkar. etkilenirler.

bir dile ait değil. doğaçlama bir dil olarak geçiyor.

Gevende ne bilmiyorum ama Toroslar'da Gevenli Beli var. Orada geven otu var. Dedemlerin zamanında sıkça giderek topladıkları bir ot. İşinize yararsa diye yazmış bulundum.

otelde kaydı illa ki vardır ama vermeyebilirler. derdini anlat bence açıkça verirler mi bilmem.

facebook, twitter vb. sosyal medya? bakmışsındır gerçi oralara.

<sherlock holmes>

soyadı da varsa facebooktan adı ve soyadını arattır. sonra yaşadığı yer olarak stuttgart olarak filtrele ve tek tek profilleri tara. resimden veya sevdiği sayfalardan (basketbolla ilgili) bulursun belki.

veya

twitter'da kaldığı otelin ismini arattır. kaldığı tarihler arasında orada check-in tarzı bişey yapmış olabilir. oradan da yakalayabilirsin.

</sherlock holmes>

e daha nesini nasıl bulacaksın lan? adı sanı belliymiş. facebook işe yaramadı mı?

internetten açık adres verdi mi diye bakarsın. foursquare falan.

soyad yok ad var sadece. facebooktan profillere baya bi baktım ama bulamadım. daha etraflıca aratmak lazım. twitter ve 4square'i hiç deşmedim. oteli arayıp sormak da geldi aklıma da verceklerini düşünmediğim için hiç o topa girmedim bile. içimde kalcak kalcak sonunda patlıcak belli oldu.

profesyonel basketbolcuysa adını aratarak oynadığı takımı bul, takımın sekreterliğinin numarasını takım websitesinden bulup arayıp kızı iste veya adresini iste mektup yazacağını söyle, hiç olmadı onun adına kulübe mektup yolla.

Stuttgart'taki basketbol takımlarının kadrolarına bak, oradan soyadını da bulabilirsin belki.

ismi ayşe olsun mesela. arama kriterleri:

ayşe stuttgart basketballmannschaft
ayşe stuttgart Basketballmannschaft der Frauen

foursquare'de otelin sayfasına gir, check-in yapanlara bak.
twitter'da otelin adını arat, 4sq check in yapanları kurcala.
facebook'da isim arat, sonra stuttgart diye filtrele.
linkedin'de arat. filtreleme seçenekleri var bol bol.

otel resepsiyonu ile kanka ol.

yok abilerim ablalarım. bulamadım. altını üstüne getirdim internetin bulamadım. mallık bende işini şansa bırakırsan olcağı bu.

3 tane var hangisi ? hangi blok? bahariye, uzunçayır, hasanpaşa ?

çarsı içinden bahariyeye doğru çıkarak gidebilirsin. süreyyya sineması / opera binasını sor ve süreyya sineması solunda kalıcak biçimde modaya doğru ilerle adliye sağda.

@madik atak
Hangisi olduğunu da bilmiyorum. Kafa da kalmadı, avukata sormadım.

Boşanmaya gidiyorum işte....

@mortac
teşekkür ederim..

aile olduğuna göre d blok. o da hasanpaşa da. taksiyle 10 lira cıvarı tutar sanırım.

hasanpaşadaki ise iskeleden kadıköy merkeze doğru metrobüs tabelalarını izleyerek gidebilirsiniz, yürüyerek 15 dak falan sürer, merkezi bir yer olduğundan yürünebilir, yoksa yürümeyeyim derseniz taksiyle maks. 10 lira

her ilin kendine özel yaptırımları oluyor diye biliyorum gürültü konusunda. örneğin ankara için şöyle bir düzenleme var;

1. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2007/5 sayılı Genelge’si gereğince; Bina içinde yapılacak tadilat esnasında yaşanan gürültü sorunu ile ilgili olarak, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nde herhangi bir sınırlama ve esas getirilmediğinden ve tadilat gürültüsü sürekli bir gürültü olmadığından, meydana gelecek gürültü düzeyi önceden tahmin edilip yalıtım tedbiri alınamayacağından, bu tip gürültü sorununa yönelik olarak İlimiz Mahalli Çevre Kurulunca hafta içi günlerde 19:00-09:00, hafta sonu ise 18:00-10:00 saatleri arasında bina içi tadilat yapılmamasına, ayrıca bu saatler dışında yapılacak tadilatlarda da bina yönetimine haber verilmesi, yönetimce bina sakinlerinin konu ile ilgili bilgilendirilmesi ve tadilatın olabildiğince rahatsızlık vermeyecek şekilde yapılmasına özen gösterilmesi, saat sınırlamalarına uymayanlar için Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesi çerçevesinde gerçek kişi olarak işlem yapılmasının uygun olacağına...

öncelikle zabıtaların eyleminin hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilmeli. hukuka aykırılık varsa görevi ihmal suçlamasıyla savcılığa başvurabilirsiniz. ama açıkcası ben bir şey çıkacağını sanmam. genelde kamu görevlilerini koruyor mahkemeler bu tür durumlarda.

tanidik polis, belediye calisani sokabilirseniz cözülür.

yoksa gazetelere , tv lere cikacaksiniz efektif olur.

onun disinda ezan sesini duyamiyorum, namazi kacirdim bu sesten filan da diyebilirsiniz o da son zamanlarda efektif sonuc verir türkiyede.

olmadi dava acicaksiniz.

tanıdık polis yok ama belediye çalışanı var. zabıta müdürü çok çok tanıdık ama kendisi bize bu şekilde çalışabilirler dedi. hiç kimsenin bir şey bildiği yok çok garip. ben bu gürültüye katlanmak zorunda değilim ki ya. zabıtanın yaptığı gayri hukuki bir şey. biz arıyor ekip yolluyorum diyor ne gelen ne giden. çevre ve sağlık dinleme ekibi gönderiyorum diyor ne gelen ne giden var. hergün 1000mg ağrı kesici alıyorum uyuşturucu bağımlısı gibi oldum. dilekçe veriyoruz kayda alan yok. uygulamaya koyan yok. her sabah hilti sesi ile kalkıyorum. kalp ritmin değişti resmen. dava yolu ile halledemezsek büyük olay çıkacak çünkü gözüm kararıyor artık aşırı sinirden. kendimi kaybediyorum.

bimerapplication.basbakanlik.gov.tr

chrome ve mozilla için stealthy uygulamasını dene. bağlantını yavaşlatacaktır, "işin" bitince kaparsın tekrar :)

anonymox eklentisi ile mozilladan girilebiliyor.

ninjacloak sitesinden girilebiliyor.

google translate üzerinden giriyorum. şimdiye kadar da 1-2 kere dışında pek sorun çıkarmadı, tavsiye ederim.

(bkz: hotspot shield)

spotflux

dndd

fox tv olabilir mi? ninja warrior olsa gerek.

@arma aski bu dediğim çok daha eski. 93-94 yılları belki de..

macera adasını mı diyorsun? janset falan sunuyordu. cüceler falan vardı adada. altın falan topluyordular kaplanlar falan vardı.

arkadaşım Embassy'e gitmişti ve gayet memnun kalmıştı. ama ingilizce seviyesi de önemli tabii.

Seviyem upperinter. Bende en çok Embassy ile ilgili olumlu şeyler duydum. Yanlış bir tercih yapıp hem vakti hem de parayı ziyan etmek istemiyorum. O yüzden gidenlerden yada duyanlardan fikir almam çok önemli.

Haklisin tabii, kalacagin süre de önemli aslinda. Gitmişken ne kadar uzun kalırsan o kadar iyi.

şu firmayla bir iletişime geçebilirsiniz. kendi fabrikalarında giresun'da üretim yapıyorlar.

www.progida.com.tr

hocanın takması muhtemel. bunun dışında şikayet konusu da önemli bence. not vb. sebeplerdense pek bir şey çıkmayacaktır büyük olasılıkla. genelde üniversiteler bu tür konularda hocalarını korur.

sikayet ettiginiz dersin hocasi sikayet ettiginizi bilmek durumunda mi?

Konuya bağlı olarak takabilir. Sınavla falan alakalıysa o dersi o hoca ile geçemezsin bence. Tehlikeli yani. Maalesef işler bu şekilde yürüyor.

hocanın kimlerle ahbap olduğuna bağlı. dekanla ahbapsa misal, sen sırf hocadan geçmeyi bırak, sınıfı geçmeyi bile unut. yazık ama sistem böyle işliyor.

bir de bir arkadaşım demişti, doğru yanlış bilmiyorum: eğer hocayı işten attırırsan seni de okuldan atıyorlarmış, odtü'de böyle bir madde var demişti. ama doğruluğunu bilmiyorum.

Ya dersi ve sınavlar inglizce yapması gerekirken türkçe yapıyor. yarı zamanlı bir hoca, ablası vardı emekli oldu o da bu yıl. hiçbir hocayla konuşurken görmedim. Haklıyım ama, ne olur bilmiyorum. ama o dersten kalmış olmam tüm geleceğimi etkiliyor cidden.

hiç uğraşma sen zararlı çıkarsın..2 puan istesen bile sinir yapan tipler var.daha çok yakarlar canını

hakkım olan notu vermeyip üstüne sınav kağıdını da inceletmeyen hocam hakkındaki şikayet dilekçemi vermiştim ben dekanlığa. hoca hakkında soruşturma başlatıldı ve bölümden alındı hoca. güzel sonuçlar doğurabiliyor. haklı olduğunu düşünüyorsan sonuna kadar arkasında dur. öğrencinin tepesine binerek ego tatmin eden gerzek heriflerin arkasında kaldıkça kendilerini bir şey zannediyorlar çünkü.

bence bir avukatla görüşün, ceza alma olasılığınız var gibi. "özür dilemeyince davanın iptla olması" kısmını anlamadım ama öyle bir durum söz konusu olmaz.

kuzenim atmış mesajı falan desen yemezler mi acaba.

o zaman kuzenin suçlu olur

özellikle sosyal medyada akp'ye oluşan yoğun tepkiden kaynaklı olsa gerek. benim gördüğüm kadarıyla sosyal medyada akp destekçisi seçmen oranından daha az. bu da insanları azınlık oldukları bir yerde açıklama yapmaya zorluyor olabilir.

bahsedilen diğer başlıktan tamamen bağımsız bu düşüncelerim.

henüz cevab veremedi

asghjdlfkmff ile ne olmuş canım, kıvırmaları arasında bir şey olacaktır muhtemel cevap.

@ arma aski, +1 "cevab veremedi" süpersin!..

diş macunu sür. denedim %100 çalışıyor.

ben elim yandığında teramisin kullanmıştım ve sızısını almıştı. eğer varsa sürebilirsin. iyi gelecektir.

Geçmiş olsun evvela. Daha iyisini bulana kadar en iyisi bu. :/ Uyuduğunuz yerin yanına devrilmesi güç olacak, yüksek-genişçe bir kap ile soğuk su koyun. Elinizi ona daldırılmış vaziyette mışıla dalmayı deneyebilirsiniz. Uyku geldiğinde el çıkmış olur herhalde, sanırsam.

Ek: macun, merhem vs kâr etmediğini düşünerek yazdım ki.

Evde ilaç yok, canım yanıyor, öyle büyük bir yanık değil ama gerçekten canım çok yanıyor, ne yapabilirim, diş macunu sürdüm ama sızı geçmedi.

buz koyup temiz bi bezle sar. hem gece oraya buraya değip acıdan uyandırma riski de azalır.

Nöbetçi eczaneden silverdir al. Geçmiş olsun.

buz koyma su toplar. macun surme kuruyunca,kabuk baglayınca dahada delirtir seni. yapabilecegin tek sey yatagın yanında kalorifer varsa(soguktur diye tahmin ediyorum?!)oraya koy soguk oldugu icin notrlenir acısı. bi sure sonra uykuya dalarsın zaten. yarında teramisin yada silverdin al. gecmis olsun

sakın kolonya dökME

ankara'da gece mangaldı dimi ? :) geçmiş olsun hacu bephantene sür varsa yoksa yoğurt

Herkese teşekkürler, buzu dayadım parmağıma, böyle uyumaya çalışcam, hepinize iyi geceler:)

sakın diş macunu sürme!! tamemen saçmalıktır. temiz bir havlunun içine buz koy ve o şekilde tut. buzu doğrudan koyma çünkü kristalleştirir oradaki yanık yarasındaki şeyleri.. daha sonra da tabi ki yanık kremi sür..

silverdin tabii ki de.

buzu dayadın da buz yanığı olabilir orda

1. tercih silverdin
2. tercih lidokain (yahu şunun piyasa adını bi türlü aklımda tutamıyorum)
3. tercih domates olmalıydı (dalga geçmiyorum domatesle ovunca azalıyo)

silverdin+18. (bkz: anestol) piyasa adı lidokainin. bunların yanısıra madecassol, fitokrem falan da olur.

diş macunu falan sakın, yarayı iyice tahriş edersiniz.

ben fanatizmi ve hatta holiganizmi de severim. tabii holiganizm denilen şey şimdi kahpeliğe döndü o ayrı mevzu.

bunun dışında aidiyet duygusu iyidir, aynı anda sevinmek üzülmek falan. ciddi dostlar da kazandırabilir.

ama futbolu gözleri kör etmek için kullanmaya çabalayanlara karşı da uyanık olmak gerek. her derbi maç zamanı gelen zamlar en basit örneği mesela.

ya onun dısında nasıl bır bakıs acısı adam gıdıyor ınsan dolu otobusun camlarını krıyor yagmalıyor fln nası bır zıhnıyet bu takım ıcın neler yapıyor nasıl bırmantık amac ne yanı ne kazandırıyor adama?cahıllıkten baska bırsey degıl bana gore.

eskiden fanatik değil ama tutkulu bir taraftardım artık sadece önemli maçları(takım farketmeksizin) izliyorum, tuttuğum takım kazanınca seviniyor üzülünce takmıyorum.
Futbol eğlence için olmalı eğer hayatta bundan fazla yer tutuyorsa aslında o futbolla doldurduğumuz boşluğun nelere ait olması gerektiğine bakmak gerekir diye düşünüyorum.

bir dönem kendini özdeşleştirip kimlik bakımından nemalanabilirsin de, sürekli fanatizmi anlayamıyorum. hele ki şu şike davalarında takım taraftarlarının birbirlerine hakaret etmelerini, bilmeden etmeden birbirlerini yargılayıp asmalarını hiç anlamıyorum. ulan zaten yöneticilerinin kıçının umrunda değilsiniz, adamlar kendi kendilerine tiyatro oynuyor, takım yöneticiliğinden kendine iş alanı yaratmaya uğraşıyor, sen de gidip yürüyüş, kavga, yok bizim takım en büyüktür, halktır, vs. falan filan. tuhaf.

futbol şiddettir, futbol holiganlıktır, futbol adam bıçaklamaktır.

takım tutmuyorum
fanatiklerden nefret ediyorum
maç arada izliyorum kim kazanmış kim kaybetmiş sikimde olmuyor
stada gidip o kadar para bayılmam evimde izlerim izlersem
tüm milletin anası sikiliyor kimsenin umrunda değil ama bir takım haksızlığa uğrayınca tüm insanlar birleşiyor falan
hiç sevmediğim şeyler
şike hep vardı her zaman da olacak
bu kadar para dönen bir sektörü boş bırakırlar mı zannediyorsunuz
futbol maçları dizilerden farksız hatta türk dizilerinden bile daha vasat kurguları var
bana göre daha düzgün eğlenceler daha iyi daha mantıklı sporlar var
futbolla ilgilenmeyen erkek ibnedir diyenler de orospu çocuğudur

kanaatim odur ki

1- hakim savcı olması olayı bütünüyle değiştirir
2- avukat olursa oturup ciddi ciddi çalışsa bile yetmez. bi kere temel kanunların bir çoğu değişti, ceza, ceza usul, medeni usul, yakın zamanda ticaret ve borçlar, iş kanunu... 3-4 hafta yalan olur. 3-4 yılda, olaylarla karşılaştıkça büyük oranda kendini 2.0.1.2'ye yükseltmiş olur.


edit: tamam lan çok insafsız oldum 3-4 yıl olmasa da kafandan 1-2 yılı var.

20 yılda çok fazla kanun değişti. hele hmk için 1 sene dondursan yeterli. hukuk nosyonu alan biri tabii ki bir şekilde üstesinden gelir ama 3-4 hafta yeterli olmaz bence. 1 yılda falan toparlar sanki.

güzel soru
elimizde 91de mezun olması gerekirken olmamış-ama olay sadece bir iki sınav hani bitirdi bitirecekken- yurtdışına gitmiş hukuk konusu dışında işler yapmış, dönmüş dolaşmış 2008 (den sonra ama hangi yıl bilmiyorum) diplomayı almış, stajı tamamlamış bi tane var. Avukatlık yapıyor.

@kulustur:

bir, adam 20 sene kitap açmadan yaşasa ne olur demedim ki. adamın bilgileri beyninde taze ama bilgiler eski.

iki, 1992 de sabah sıfır pratikle işe yeni başlayan avukat hakim savcı ile 2012 de sıfır pratikle işe başlayan avukat hakim savcıyı mukayese ediyoruz. pratiksizlik eşit.

üç, faraziye zaten, neredeydin bu kadar sene denmiyor.

buradaki soru 1992 nin hukuk bilgilerine sahip adam bu gün ne yapar? o kadar.

ddyh-beşevler yazan otobüslere binebilirsin, ya da en güzeli ankaray'a bin bahçelievlerde in, tam karşısında inersin.

220-221'e binebilirsin. cebecideki durakların herhangi birinden binip tam gazi hastanesinin önünde inersin.

ankaray ile gitmek istesem cebeciden gitmek ne kadar sürer?(bahçelievlerde indikten sonra yürüyeceğim mesafe de dahil)

Dikimevi Metrosu'ndan binerseniz eğer, trenin kalkmasıyla Bahçeli'ye gelmeniz ve hastahaneye varmanız toplamda en fazla 25 dk sürecektir.

bir sayfata gir sol alt köşede beğenmekten vazgeç in hemen altında

www.facebook.com

bende maraton kombinesi var, pek çok maça da gidemiyorum. gidemediğim maçlar için verebilirim.